Mersin’in Toros Dağları civarında hayvancılıkla uğraşan ve göçebe hayat süren insanlar, ışık ihtiyaçlarını bugüne kadar el feneri veya tüplü lambalar ile sağlıyordu. Artık elektriğe olan ihtiyaçlarını, kendilerine özel tahsis edilen güneş enerjisi panelleri ile gideriyorlar.
Geçmişten bugüne kadar elektrik sıkıntısı çekiyorlardı
Toros Dağları’nın 300 metre ile 2 bin metre yükselikte bulunan yerlerinde göçebe hayat süren yörükler, Mersin’in ilçe ve köylerinden buralara hayvanlarını otlatabilmek için geliyorlar. Buralarda kurmuş oldukları otağlarını aydınlatabilmek amacıyla şimdiye kadar el feneri, gaz lambası ve türevi araçlar kullanan yörükler, teknolojinin de günümüzde gelişmesi ile artık güneş panellerini kullanıyorlar. Bugüne kadar kullanamadıkları her türlü teknolojik aleti kullanabilme imkanı bulan yörükler bu durumdan memnun.
Güneş enerjisi panelleri sayesinde her türlü elektrikli aleti kullanır duruma geldiler
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz‘ın başlatmış olduğu proje sayesinde yörükler elektriğe kavuştu.
Araya Mersin Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin girmesiyle birlikte güneş enerjisi panellerini kullanan ailelerin sayısında büyük bir artış yaşandı.
Yörükler artık Toros Dağları’nın eteklerinde istedikleri gibi televizyon, telefon, buzdolabı ve daha birçok teknolojik aleti kullanabiliyorlar.
Yörükler bu durumdan oldukça memnun
Yıllar boyunca elektriksiz ortamlarda ve zor şartlarda hayvancılık yapan yörükler bu sistemden oldukça memnun.
“Mesleğimiz gereği her ay farklı bir yere göçüyoruz. Artık nereye gidersek gidelim ilk güneş enerjisi panellerini kuruyoruz.”
Yörükleri temsil edenlerden biri olan Esat Belen, küçük yaşlardan beri hayvancılık yaptığını ve göçebe yaşam sürdüğünü söylerek en büyük sıkıntılarının elektrik olduğunu söyledi.
Kışın şehrin yakınlarında kiralık evlerde yaşadıklarını, baharın gelişiyle ise Toros Dağları’na göçtüklerini söyleyen Esat Belen: “Toros Dağları’nın eteklerinde göçebe yaşamlar sürüyoruz. Bu sebeple elektrik kullanma gibi bir lüksümüz olmuyor. Bu yüzden şimdiye kadar otağlarımızı hep el feneri ve tüplü lüks lambalarla aydınlatmıştık.”
“Göçtüğümüz yerde ilk olarak güneş enerjisi panellerini kuruyoruz. Normal bir evde ne yapabiliyorsak, artık çadırlarımızda da bunları yapabiliyoruz. Çadırlarımız ışıl ışıl iken televizyon izliyor, fırın ve makinelerle kendimize sıcak yemekler pişirebiliyoruz. Paneller bize işte tüm bu kolaylıkları sağladı.”
Yörük ve göçebe yaşam oldukça zor
“Köyümüzde yüzü aşkın insan hayvancılıkla uğraşıyor. Yaklaşık olarak 20 bin kadar küçükbaş hayvanımız mevcut.”
Yörüklerin bu zor yaşam şartları güneş enerjisi panelleri sayesinde biraz da olsa iyileşti. Artık meslekleriyle uğraş olurken, çadırlarında ışıkları yanıyor, cep telefonlarını şarj edebiliyor ve çadırlarına geri döndüklerinde televizyon izleyebiliyorlar.